-
1 единица измерения
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > единица измерения
-
2 единица
birim* * *ж1) (число, цифра) bir2) ( величина для измерения) birimедини́ца измере́ния — ölçü birimi
за едини́цу вре́мени — birim zamanda
3) ( плохая отметка) sıfır4) (едини́цы) мн. ( немногие) tek tük kimselerсоглаша́лись лишь (счи́танные) едини́цы — razıyım diyenler bir ikiyi geçmezdi
-
3 сажень
жsajen (2,13 metrelik bunluk ölçü birimi) -
4 абсолютная единица измерения
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > абсолютная единица измерения
-
5 единица измерения площади
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > единица измерения площади
-
6 единица измерения теплоты
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > единица измерения теплоты
-
7 единица освещенности
lüks, aydınlık ölçü birimiТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > единица освещенности
-
8 метрическая единица измерения
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > метрическая единица измерения
См. также в других словарях:
ölçü — is. 1) Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan 2) Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi Ziyanımız, ölçülere sığmayacak kadar büyüktür. R. E. Ünaydın 3) Ölçme sonucu bulunan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mucur — ölçü birimi … Beypazari ağzindan sözcükler
ar — 1. is., Fr. are 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır. 2. is., Ar. ˁār Utanma, utanç duyma Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil. Karacaoğlan Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağdadi — sf., Ar. baġdādī 1) Ağaç direkler üzerine çakılmış çıtalara sıva vurularak yapılan (duvar veya tavan) Eski bir deponun ön tarafında, depodan bağdadi bölmelerle ayrılmış harap bir odaydı, işe başladığım zaman yazıhanem. N. Cumalı 2) is. Yapılarda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
batman — is., esk. 7,692 kg olan ağırlık ölçü birimi Şu güzelim zeytinin batmanını on sekiz mangıra bile almıyorlar. N. Nâzım … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir araba — is. 1) Odun, kömür vb. bazı şeylerin ölçü birimi 2) sf., mec. Pek çok, fazla … Çağatay Osmanlı Sözlük
çeki — is. 1) Tartı 2) 225,978 kg olan, odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan ağırlık ölçü birimi 3) mec. Üzüntü, sıkıntı 4) hlk. Kadınların başlarına bağladıkları örtü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çeki taşı gibi çekiye gelmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dekagram — is., mat., Fr. décagramme On gram ağırlığında bir ölçü birimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dekalitre — is., mat., Fr. décalitre On litre hacminde bir ölçü birimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dekametre — is., mat., Fr. décamètre 10 m uzunluğunda bir ölçü birimi … Çağatay Osmanlı Sözlük